İnternet Değişim (IX) operatörü DE-CIX için Twentify tarafından gerçekleştirilen, Türkiye’de farklı büyüklüklerde 200 işletmedeki teknoloji karar vericileri ile yapılan “Dijitalleşmenin Geleceğinde Rol Oynayan Teknolojiler” araştırması*, teknoloji liderlerinin bu yeni dünyaya dair umutlarını, korkularını ve planlarını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, Türkiye’deki teknoloji liderleri önümüzdeki 5 yılda iş dünyasında en çok yapay zeka (yüzde 44), hibrit bulut çözümleri (yüzde 27) ve Endüstri 4.0 uygulamalarının (yüzde 23) öne çıkacağını düşünüyor. Bu düşüncelerini ise yatırım planları takip ediyor. Araştırmaya katılan karar vericilerin yüzde 43’ü yapay zekaya, yüzde 26’sı makine öğrenmesine ve yüzde 25’i bulut bilişime önümüzdeki dönemde yatırım yapmayı planladıklarını belirtiyor.

Dijital dönüşümde yeni adımlar
Katılımcıların neredeyse yüzde 60’ı dijital dönüşüm yolculuğunda orta seviyede yol aldıklarını söylerken yüzde 45’i iş yapış süreçlerinde yapay zeka tabanlı uygulamalar kullandıklarını ifade ediyor. Öte yandan, yapay zeka tabanlı uygulamalar kullananların yüzde 30’u, yapay zekayı bazı departmanlarda daha yaygın şekilde kullandıklarını belirtirken, yüzde 2’si ise “stratejik ve yaygın” biçimde kullanıldığını ifade ediyor. Bu da, Türkiye’de şirketlerin yapay zekayı iş yapış şekillerine entegre etme yolunda ilk adımları attığını ve deneme aşamasını geçmekte olduğunu gösteriyor.

Teknoloji karar vericileri, yapay zekanın faydaları konusunda yüksek bir beklentiye sahip. Yöneticilerin yüzde 25’i zaman kazandırması, yüzde 25’i kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi olanağı sunması, yüzde 23’ü veri analizi sağlaması, yüzde 22’si operasyonel verimlilik sağlaması ve yüzde 21’i hata azaltma konusunda faydalı olması gerektiğini düşünüyor.
Bununla birlikte, yapay zekaya güven konusunda halen bazı soru işaretleri bulunuyor. Katılımcıların yüzde 53’ü yapay zekaya güven konusunda kararsız olduğunu belirtiyor. Türkiye’deki karar vericilerin neredeyse yüzde 30’u duyguları anlamayan bir sistemin gelecek üzerinde etkili olmasından endişe duyduğunu ifade ediyor. Liderlerin yüzde 25’i, yapay zekanın bir gün yöneticisi olabileceği ya da işlerini etkileyebileceği düşüncesine mesafeli yaklaşıyor.

Ancak bu tablo, teknolojiye değil değişime karşı bir dirençle karşı karşıya olunduğunu da ortaya koyuyor. Araştırma, çalışanların yapay zekayı benimsemekte zorlanmasının (yüzde 29) ve etik/kültürel dirençlerin (yüzde 20) bir adaptasyon kültürü eksikliğine işaret ettiğini gösteriyor. Bu da, kurumlar için güven inşası, şeffaflık ve kapsayıcı bir dönüşüm stratejisiyle, yapay zekanın benimsenmesini hızlandırabilecek bir yol haritası sunuyor.

Stratejik bağlar önem taşıyor
Yapay zeka ve bulut bilişim gibi yoğun veri gerektiren teknolojilerde altyapı partneri, yalnızca bir hizmet sağlayıcı değil; güvenli, kesintisiz ve akıllı yönlendirme sunan bir dönüşüm ortağı olmalı. Araştırma da bunu doğruluyor: Şirketlerin en büyük beklentileri güvenilir bağlantı (yüzde 33), gelişmiş veri güvenliği (yüzde 29) ve teknik danışmanlık (yüzde 23) olarak sıralanıyor. DE-CIX gibi birbirine bağlantı hizmetleri sunan altyapı sağlayıcılarının sunduğu düşük gecikmeli ve güvenli bağlantılar, araştırmanın da ortaya koyduğu işletmelerin beklentilerine yönelik çözümleri üstleniyor; bu uygulamaların kesintisiz ve verimli çalışmasını sağlamak açısından stratejik önem taşıyor. DE-CIX’in sunduğu özel bağlantı altyapıları, genel interneti baypas ederek buluta ve yapay zeka sunucularına doğrudan bağlantıyı sağlayarak veri yolculuğunun süresini kısaltıyor ve müşterilerin verilerin güzergahı üzerinde kontrolü sağlamasını mümkün kılıyor. Bu da özellikle yapay zeka tabanlı uygulamaların ihtiyaç duyduğu yüksek hız, güvenlik ve veri bütünlüğünü mümkün kılıyor.
DE-CIX Türkiye Bölge Direktörü Bülent Şen altyapının, yapay zekanın başarısındaki kritik rolüne dikkat çekerek, “Şirketlerin büyük bir kısmı dijital dönüşüm yolculuğunda önemli mesafe kat etmiş durumda. Ancak yapay zeka gibi yenilikçi teknolojilerin iş süreçlerine gerçek anlamda entegre olabilmesi için arka planda güçlü, düşük gecikmeli ve doğrudan bağlantı altyapıları gerekiyor. Genel internetten bağımsız, özel ve güvenli bağlantılar bu noktada devreye giriyor” dedi.




Source link